Çocuklara Hayvan Sevgisini Nasıl Aşılarız?

Çocuklar genel anlamda pek çok nesneyi algılamakta ya da kavramakta zorlanabilirler. Bu canlılar içinse daha ayrı bir noktada değerlendirilebilir. Korku veya onlarla iletişim kurmakta zorlanma gibi pek çok eğilim işte bu noktada gözlemlenebilir. Fakat bunu aşabilmek yine ebeveynlerin doğru adımlarıyla mümkün olacaktır. Çocuklarda hayvan sevgisi önemli bir nokta olmakla beraber gelecek hayatına dair pek çok yönelimde de etkileyici bir referansa dönüşecektir.

Çocukların hayvanlara karşı olan davranışları bir noktada ebeveynleriyle kurdukları iletişime dayanır. Bir sokak köpeğini göstererek çocuğun tehdit edilmesi hayatı boyunca köpeklerden korkmasını, onlara yaklaşmamasını, fobi olarak taşıyacağı bir yükü tetikleyebilir. Hatta daha kötüsü hayvanlara karşı kin beslemesine, onlara zarar verme içgüdüsüne sahip olmasına olanak tanıyabilir. Pedagojik olarak kesinlikle tavsiye edilmeyen bir yaklaşım tarzı olmasının dışında çocukların psikolojik gelişimi açısından da önemli bir handikap olabilir.

Çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için başvurulan yolların en önemli ve en pratiği çevresinde görebileceği hayvanları tanımasını sağlamaktır. Genel anlamda bunlar kedi ve köpekler olup zararsız canlılardır. Eğer onu ısıracağını, onu yiyeceğini ya da ona zarar vereceğini söylemek yerine onun zarar vermeyeceğine vurgu yaparak tanıtırsanız korku faktörü devreye girmez. Zira bilinçsiz bir biçimde hiçbir canlıdan korkmayan çocukların hayvan korkusu ebeveynlerinin yanlış yönlendirmelerinden kaynaklanmaktadır.

Çocuklarda Hayvan Sevgisi İçin Ne Yapmak Gerekir?

Çocuklara hayvan sevgisi aşılamanın bir diğer yolu ise evcil hayvan tercih etmekten geçer. Bu illa ki bir köpek ya da kedi olmak zorunda da değildir. Kafes içerisinde bakılabilecek bir kuş, akvaryumda yüzen ve düzenli olarak beslenen bir balık bile hayvan sevgisi için güzel bir temel oluşturabilir. Sürekli olarak hayvanlara karşı iyi bir davranış sergilendiğini gören, gözlemleyen ve algısı bu yönde gelişen bir çocuk büyüme evresindeher zaman bunu referans alacaktır.

Hayvan sevgisini çocuklara gösterirken önemli kriterlerden birisi ise sizin hayvanlara karşı olan yaklaşımınızdır. Eğer bir kedi veya köpek gördüğünüzde onu severseniz çocuğunuz başını okşamak için ciddi bir cesaret alacaktır. Hayvan sevgisinin önemli unsurlarından birisi yetişkin insanlarda dahi görülebilen korku figürünü ortaya çıkarmamaktan geçer. Hatta yetişkinlerde dahi görülen hayvanlardan korkma içgüdüsü çoğunlukla çocukluk döneminde yaşanan bir travmaya dayanmaktadır.

Hayvan Sevgisi İçin Nasıl Bir Yol İzlenebilir?

Hayvan sevgisi bir noktada çevreye olan ilgisini de ortaya çıkarabilen bir gelişim sürecini tetikleyebilir. Sokak hayvanlarıyla oynaması, evde bir evcil hayvan beslenmesi ve onunla oyun oynaması her zaman için pozitif bir etki yaratacaktır. Bunu tetiklemek için ebeveynlerin çocuk için uygun bir ortam yaratması önemlidir. Davranışsal olarak bile atılacak ufak bir adım çocuklarda yeni bir ufuk açabilir. Dışarıya çıkıldığında yanınızda taşıyacağınız bir köpek mamasını gördüğünüz bir köpeğe vermek, onun mama yerken nasıl mutlu ve huzurlu olduğunu görmesini sağlamak tavsiye edilen yollar arasında bulunur.

Yine hayvanları tanımak ve onların aslında zararsız canlılar olduğunu görmek için çiftlikler ciddi bir potansiyele sahiptir. Burada daha farklı hayvanları görmesi ve aslında çok geniş bir skala olduğunu anlaması gelişimi açısından önemli olacaktır. Bilhassa oynadığı oyunlarda ve çeşitli etkinliklerde göreceği hayvanları tanıması böyle sağlanabilir. Puzzle benzeri oyuncaklarda görür görmez hangi hayvan olduğunu anlayabileceği bir çiftlik ya da hayvanat bahçesi ufkunu geliştirmesi açısından önem arz eder. Ebeveynlerin tüm hayvanlara eşit bir biçimde yaklaşması, sevgi göstermesi, onları beslemesi ve ilgilenmesi çocuklarda geleceğe dair uygulanabilecek bir beceriyi açığa çıkarır. Her zaman hayvanlarla iç içe ve onlarla oyun oynayabilecek potansiyele ulaşması bir noktada ebeveynlerin davranışlarından geçmektedir.