Çocuklara Doğa Sevgisini Nasıl Aşılarız?

Çocuk algısı belli yaş gruplarında ciddi bir gelişim sürecine tabidir. Bu süreci ne kadar aktif değerlendirirseniz bir ebeveyn olarak o kadar iyi bir çocuk gelişimine zemin hazırlamış olursunuz. Günümüzde anne ve babalar pek çok konuda daha bilinçli hareket ediyorlar. Buna hayvan sevgisi, kişisel iletişim ve oyun becerileri dahil iken doğa sevgisini de es geçmek olanaksızdır. Çocuklara doğa sevgisini aşılamak ise aslında çok zor bir eylem değildir. Normal şartlarda tüm insanlar ve özellikle çocuklar doğaya karşı ilgilidirler ve zarar verme eğilimleri yoktur.

Bu esnada zarar verme eğiliminin başlıca kaynağı davranışların taklit edilmesine dayanır. Ebeveynlerin yaptığı hareketleri doğru kabul eden çocuklar bir sonraki seferde aynı davranışı uygulama noktasında gayet cömert davranırlar. Sonrasında ise ebeveynlerin tepkisini görmek kaçınılmazdır. Oysa gelişim açısından bu davranışın tek müsebbibi bizzat anne ve baba ya da alternatif aile bireyleridir.

Çocuklarda doğa sevgisi aşılarken onu görev bilinciyle bazı konularda bilgilendirmek en doğru hamle olacaktır. Keza doğa yalnızca bir bitkiye, ağaca ya da çiçeğe değil tüm tabiata karşı yapılacak olan eylemleri kapsayacak kadar geniş bir kıstastır. Teknik olarak kullanılmayan bir ışığın kapanması gerektiğini söylemek doğaya karşı olan duruşunu etkileyebilir. Boşa su akıtılmaması, yerlere çöp atılmaması ve bunların neden yapılması gerektiği en önemli katmanlardır.

Çocuklara Doğa Sevgisin Aşılamanın Yolları

Çocuklarda doğa eğitimi ile ilgili belki de aşılması en zor olan nokta çöp konusudur. Çoğunlukla çocuklar oyuncaklarını ya da diğer nesneleri bile bir yerden alıp yere atmaya meyillidir. İşte bu meylin kırılması, nesneleri yere atmaması gerektiği ya da kendisine zarar verebileceği öğretilirken aynı zamanda doğaya zarar verebileceği de öğretilebilir. Algısal olarak bunu farklı yaş gruplarında farklı tonlarda anlatmak mümkündür.

Onun anlayabileceği şekilde yerlere çöp atmanın doğaya ne kadar zarar verdiğini ya da açık kalan su yüzünden nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalabileceğimizi kavraması gerekir. Aynı şekilde çiçeklere, bitkilere ya da ağaçlara zarar vermemesi gerekliliğinin üzerinde durarak doğa bilincinin aşılanması önemlidir. Ki bunun için elbette ki bazı fedakarlıklar yapmak şart. En basitinden onun doğa ile iç içe bir yaşama sahip olması, bu sağlanamıyorsa bile düzenli olarak doğal ortamlarda bulunması gerekecektir. Pek çok şehir merkezinde böyle bir imkân olmadığından uzunca bir süre çimene basmamış çocukların var olduğunu ifade edebiliriz. Bu oldukça yanlış ve doğa sevgisini aşılama noktasında negatif bir süreç yaratabilir.

Çocuklarda Doğa Sevgisi İçin Neler Yapılabilir?

Çocuklarda doğa sevgisi için yapılabilecek en önemli aktiviteler arasında doğanın içerisine girmek var. Bunu bir ormanlık alan, park ve piknik alanları ya da diğer doğal tesislerde yapabilmek mümkündür. Böylelikle çocuklarda ağaçlar, toprak, çim, bitki, çiçek gibi pek çok olgu daha da netleşir. Özellikle soru sorma noktasında çok aktif olan çocukların ağaçlara, yapraklara, çimenlere, akan bir suya ya da gördüğü herhangi bir doğal unsura merak duyması normaldir. Bunlara onun algısına yerleşebilecek düzeyde cevaplar vererek bilgilenmesini sağlamak birincil kıstastır.

Bir diğer taraftan ise çocuklara doğa sevgisini aşılamanın yolu çeşitli görevlerden geçebilir. Birlikte bir saksıya çiçek ekmek, bahçenize fide ekerek tüm bu aşamalarda onun da bir şeyler yapmasını sağlamak önemlidir. Genel olarak bir çocuğun toprağa dokunması, çimenlere basarak yürümesi, bir ağaç gövdesine temas etmesi ya da çiçek sulaması dahi doğanın ne kadar etkileyici bir unsur olduğunu anlayabilmesini sağlayacaktır.