Çocuğa Verilen Sözleri Tutmak Neden Önemlidir?

Çocukların gerek yaramazlık yapmaları gerekse bazı konularda motivasyon ihtiyaçları için sözler vermek son derece sıradan bir davranıştır. Ancak söz vermenin onun hayatında ciddi bir etki yaratabileceğini hesaba katmalısınız. Örneğin çocuğa verilen sözlerin tutulması onun için büyük bir güven inşasına sebep olacaktır. Hem size olan güveni hem de dışarıdaki üçüncü şahıslar tarafından verilen sözlerle ilgili genel bir psikolojik eşiği atlaması mümkün olacaktır.

Teknik açıdan çocuğa verilen sözler çoğunlukla olmayacak ya da alınamayacak düzeyde olabiliyor. İşte en tehlikeli durum burada başlıyor. Zira bu sürecin sonunda mutlak suretle daha büyük sözler, daha değerli vaatler ya da olması tamamen imkânsız söylemler ağızdan çıkmış oluyor. Dolayısıyla çocuğun güvenini yıpratmanın dışında onun hayatta elde edebileceği şeylere karşı olan inancını da zedeleyebilirsiniz. Ki hiçbir ebeveyn böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istemez. Direkt olarak çocuğunuzla iletişim kurarken belli bir sınırın altındaki vaatlerde bulunmalı, tutmayacağınız sözleri ise kesinlikle vermemelisiniz.

Bunun anne baba formunda çok büyük bir önem arz ettiğini söylemek mümkün. Bir süre boyunca tutulmayan sözlere şahit olduktan sonra algısal olarak çocuk üzerinde hiçbir söz anlam ifade etmemeye başlayacak. Hatta bunun bir kandırmaca, zaman kaybı ya da manipüle olduğunun bilincine varacak. Söz verme noktasında ebeveynlerin ilk kıstası mümkün olabilecek şeylerin sözünü vermek olmalıdır.

Çocuklarda Güven İnşası Nasıl Sağlanır?

Eğer çocuğunuzun güvenilirliğe önem veren bir karakterde olmasını istiyorsanız, onun da aynı standartları taşıması ve insanlarla iletişimini bu noktada kurmasını önemsiyorsanız bazı konulara dikkat etmelisiniz. Çocuklarda güven duygusu çok zor gelişir ve tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çok kolay zedelenebilir. Özellikle anne babaya karşı olan güven kayıplarında ise çok daha ciddi psikolojik problemlerle karşılaşılması mümkündür. Günümüzde çocukların büyük bir çoğunluğu aynı sorunları yaşamakta ve psikolojik destek almaktadır.

Buna neden olan ana faktör ise sürekli olarak şart ve ödül üzerine kurgulanmış sözlerdir. Uslu durursa, yemek yerse, bir şeyi yaparsa, bir şeyi yapmazsa ya da buna benzer pek çok aktivitede ucuna bir ödül koyulur. Ebeveynler bunun iyi bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyor olsa da aslında çoğunlukla bu vaatler yerine getirilmediği için güven kırıcı bir hal alır. Yine sürekli olarak bir ödül sistemine dönüştüğünden verilen sözler yavaş yavaş anlamını yitirmeye başlar. Öyle ki her defasında daha büyük veya daha olma olasılığı düşük vaatler devreye girer. Sonucunda yine yerine getirilmez ve döngü devam ettikçe çocuk üzerinde yıkıcı etkileri gözlemlenebilir.

Çocuklarda Hayal Kırıklığı

Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da hayal kırıklığı ciddi bir duygu durum değişimidir. Ne yazık ki ebeveynler bu noktada biraz daha üst perdede değerlendirme yaparak çocuklarını bir şeye ikna etmeye çalışabiliyor. Bu ikna çalışmalarında ise bir yere götürmek, bir oyuncak almak, sevdiği bir yiyeceği almak, birisiyle görüşmesine izin vermek, telefonla ya da bilgisayarla oynaması için izin vermek gibi unsurlar fazlasıyla öne çıkarılıyor. Oysa ne olursa olsun bunlar yerine getirilmediği gibi sürekli aynı vaatler cazip gelmediği için barem daha da yükselebiliyor.

Teknik olarak çocuklarda hayal kırıklığı oluşuyor ve bu durum en yakınları tarafından yaşatılmış oluyor. Anne ve babaya koşulsuz güven ile bağlı olan çocuklar bu noktada büyük problemlerle karşılaşabiliyor hatta psikolojik destek almak zorunda kalabiliyor. Hatta pek çok kişinin i veya hayal kırıklıkları sebebiyle psikolojik destek almaya yetişkinlik döneminde de devam ettiğini gözlemlemek mümkün.